“Bir şey yapmama” pratiği: Boş zamanla barışmak neden bu kadar zorlaştı? 

Düşünün ki; hafta sonu rahat kanepenize oturmuşsunuz ama elinizde telefon anlık mesajlara yanıt veriyor, bir yandan bilgisayarda önemli bir iş maili yazıyor, bir yandan da arka planda podcast dinliyorsunuz. Aynı zamanda aklınıza yenilemeniz gereken doktor randevusu, bakım seansları ve katılacağınız etkinlikler geliyor. Kısacası, dinlenmeniz gereken en rahat anlarda bile ne zihninizi ne de bedeninizi gerçek anlamda durduramıyorsunuz. Haliyle sürekli aktif olmaktan kaynaklı geçmeyen bir yorgunluk yaşıyorsunuz. 

Modern yaşam, hepimizi sürekli meşgul olma ve üretken kalma hedefleriyle donattığından artık neredeyse hiçbirimiz suçluluk hissetmeden boş duramıyoruz. Hiç işimiz olmayan anlarda bile yapılacaklar listesine yeni maddeler ekliyor ve kendimizi durup dinlenmediğimiz bir düzene kitliyoruz. Dinlendiğimiz anları sonradan daha yüksek verimle çalışmamızı sağlayacak molalar olarak gördüğümüzden, hiçbir şey yapmamaya olan gereksinimimizi de anlayamayabiliyoruz. Halbuki amaçsızca boş zaman geçirmeye de ihtiyacımız var. Hem de sandığımızdan daha çok…

“Bir şey yapmama” pratiği nedir?

“Bir şey yapmama” pratiğini tanımlamak için onun ne olmadığından bahsetmek daha doğru bir yaklaşım olabilir. Çünkü bazen, bazı şeyleri tanımlamak için onların ne olmadığını anlatmak daha faydalıdır. Bir şey yapmamak; kesinlikle tembellik, vazgeçmişlik veya depresyon gibi anlamlara gelmiyor. Aksine, vaktini ve zihnini bilinçli olarak hiçbir şey yapmama haline adamayı gösteriyor. Hollanda kültüründe “Niksen” adıyla bilinen bu gelenek, “oyalanmadan boş durma” anlamı taşıyor. Özellikle modern dünyada hızla yayılan koşuşturma kültürü karşısında çok daha dingin, ayakları yere sağlam basan ve sakin bir yaşam felsefesi olarak öne çıkıyor. Ancak hayatın tüm karmaşası ve hızı karşısında bir şey yapmadan sakince durma fikri farklı kültürlerde de karşımıza çıkıyor. Japonya’nın “ikigai”, Danimarka’nın “hygge” ve Budizm’in “meditasyon” felsefesi de aynı amacı taşıyor: Biraz durarak dengede kalmayı öğrenmek ve basit keyifleri yüceltmek. 

Yani, bir şey yapmamak popüler bir trend gibi görünse de aslında çok daha derin köklere dayanıyor ve insanın hem doğasıyla hem kendi varlığıyla barışık olmasını ifade ediyor. Dolayısıyla görünüşte dinlenirken zihninde market alışverişlerinin planlandığı multitasking trendlerinin tam aksini savunuyor. Bazen pencereden dışarı bakmak, bir bankta oturarak gökyüzünü seyretmek, hatta yatakta uzanıp tavanı izlemek bile bir şey yapmamak için yetebiliyor.

“Bir şey yapmama” pratiği nasıl uygulanır?

Teoride bir şey yapmama pratiklerini uygulamak basit görünse de uygulama aşamasına geçerken kendinizi biraz zorlanır hissetmeniz normal. Sonuçta, sürekli aktif kalmaya alıştığınız bir düzenden, sadece oturduğunuz bir düzene geçmeniz fazlasıyla rahatsız edici olabilir. Bu anlarda, yaşadığınız hislerin muhtemelen toplumdaki üretkenlik baskısından kaynaklandığını hatırlamak iyi gelebilir. Ve aşağıdaki pratikleri deneyerek bir kez bu yola koyulduktan sonra aslında işlerin ne kadar kolay olduğunu fark edebilirsiniz.

1. Küçük anları benimsemek

Bir şey yapmama pratiğine önce hayattaki minik anların farkına vararak başlamayı deneyin. Günlük hayatta durmanızı gerektiren anları kendi yararınıza olacak şekilde dönüştürün. Örneğin; bankada sırada dururken, mikrodalgada yemeği ısıtırken veya bilgisayarın açılmasını beklerken eliniz önce telefona gitmesin. Bu birkaç dakikalık zamanı geçiştirmeden fark etmeye çalışın ve zihninizin bir yandan çoklu görev psikolojisine girmesini önleyin. Sadece olduğunuz yerde var olmaya devam edin ve analizler yapmadan, öncesini sonrasını düşünmeden durmanın keyfini çıkarın. 

2. Pencereden dışarıyı seyretmek

Pencereden dışarıya bakmak, parkta banka oturarak etrafı izlemek veya kentteki favori noktalarda durmak aynı temel mantığa sahiptir. Bunların hepsi hem çok keyifli hem de oldukça faydalı bir şey yapmama pratikleridir. Bir şey yapmadan durma halini doğayla birleştirdiğiniz anda modern yaşamın omuzlarınıza yüklediği sorumluluklardan ve sorunlardan arınma şansınız olur. Pencereden bakarken bulutların geçişini, ağaç dallarının rüzgarda salınımını veya insan gölgelerinin geçişini izleyin. Bu sırada hayatta ne olmuş ne bitmiş önemsemeden sadece önünüzde akan görüntülerin tadını çıkarın.

3. Zihne gezinmesi için izin vermek

Zihne gezinmesi için alan tanımak, bilinçli şekilde hayal kurmak veya plan yapmak değildir. Hayallere dalıp gitme gibi bir amaçsızlık hali olan bu pratik, zihnin sahip olduğu düşler arasında savrulma durumudur. İlk başta zihni bu aşamaya getirmek zor olsa da herhangi bir duyguya veya düşünceye takılmadan, hafızada yolculuğa çıkmayı deneyin. Bu sırada saçma şeyler hayal etmekten, eski anılarla karşılaşmaktan ve sadece boşlukta savrulmaktan çekinmeyin. Sıkılmaktan korkuyorsanız, bu anın birkaç dakika içinde sonlanacağını hatırlayın.

4. Duyguları fark etmek ama engellememek

Bir şey yapmama pratiklerinden istenen faydayı sağlamak için olabildiğince analog olun ve ekranlardan uzaklaşın. Ekranların zihni hipnotize ettiği moddan uyanmak için telefonu elinize bile almayın ya da bildirimlere bakma hayalleri kurmayın. Sadece olduğunuz anda var olun, ayaklarınızın altındaki zemini, havanın sıcaklığını veya içinde bulunduğunuz ruh halini inceleyin. Bunların hiçbirini çözmeye veya engellemeye çalışmayın. Aksine hepsinin içinizde var olduğunu ve o an için sizin bir parçanız olduğunu benimseyin.

5. Bir şey yapmama rutinleri oluşturun

Bir şey yapmama pratiği, düzenli tekrarla gelişir ve zamanla zihni dengeleyen harika bir yeteneğe dönüşebilir. Yapılacaklar listeleri, randevular, işler ve sorumluluklardan arınmış 3-5 dakikalık bir şey yapmama rutinleri oluşturun ve işleri mümkün oldukça basit tutun. Bu anları takip etmek için önceden zamanlayıcılar kurabilirsiniz ama dijital ekranlardan ne kadar uzak olursanız o kadar iyi. Bir şey yapmadığınız anlarda belirli bir kazanım da hedeflemeyin veya bunu bir ödül olarak görmeyin. Sadece bir anın sadece var olduğunu, bazen görünen hiçbir faydası olmayabileceğini ve bunun değerinden herhangi bir şey götürmediğini hatırlamayı deneyin.

Kaynak: calm

İlginizi çekebilir: Hobilerimiz üretken olmak zorunda mı?

The post “Bir şey yapmama” pratiği: Boş zamanla barışmak neden bu kadar zorlaştı?  appeared first on Uplifers.