Haftalarca gündemden düşmeyen Mourinho iddiasına Hamdi Akın 2 cümleyle noktayı koydu

Fenerbahçe’de eski başkan Ali Koç’un yönetiminde olan Hamdi Akın açıklamalarda bulundu. Sarı-lacivertlilerin yüksek divan kurulu toplantısında Aziz Yıldırım’la arasında tansiyonun yükseldiği anlar yaşanan Akın, konuyla ilgili konuştu. Akın ayrıca, Jose Mourinho’nun tazminatını ödediği yönündeki iddialara da cevap verdi.

Fenerbahçe’nin eski yöneticisi Hamdi Akın, TV100’e açıklamalarda bulundu. Akın, yüksek divan kurulu toplantısında Aziz Yıldırım’la yaşadıkları ve Jose Mourinho’nun tazminatını ödediğine dair iddialarla ilgili konuştu. Hamdi Akın’ın açıklamaları şöyle:

 

“Aziz Yıldırım ile kişisel problemimiz vardı, geride kaldı. 2015’te ben Sayın Mehmet Ali Aydınlar’ın yönetim kurulu listesinde ona karşı rakip olurken o zaman seçimi Aziz Yıldırım ve ekibi kazanmıştı. Biz de tebriğe gidelim demiştik. Orada elektrikli bir pozisyon oldu. El sıkma, sıkmama hadisesi, bir hakaretler, arkasından bir mahkeme süreci… Mehmet Aydınlar’ın listesinde olmamızı nedense bir türlü Aziz Yıldırım hazmedemedi.

2000-2002 arasında şampiyon yaptığımız sene Aziz Yıldırım’ın yönetimindeydim. Şampiyon yaptığımız, stadyumun maraton tarafının yapıldığı seneydi. Sonra işlerim dolayısıyla ayrıldım. Arkadaşlığımız devam etti. 3 Temmuz dolayısıyla kendisini hapishanede ziyaret ettim. Orada söylediklerini dinledik. Bir birlik oldu.

Biz Ataşehir ve Kayışdağı projelerini Emlak Konut ile yapıp borçları sıfırlayınca çok rahatlayacaktık. Bu rahatlama istenmedi. Bunun önünün kesilmesi istendi ve bunun önünü kestiler. Kimler ona el kaldırdıysa istemedi.

 

İncek için Aziz Bey, ‘Şehrin kalbinde paha biçilmez bir yer’ diyor. Paha biçilmezse biz oraları değerlendiririz. 15 tane yönetim kurulu üyesi var. Eğer Ankaralılarla dalga geçmiyorsa, Ankara’yı hiç bilmiyor demektir. Bu yatırım kârlı bir yatırım değil. Biz orada onun arkasında yer yaptık ama orası bir konut arazisiydi. Konutları yaptık ve sattık. Şu anda metre karesi 2 bin eurodan konut satıyoruz. 2 bin euroya mal edemiyorsunuz. Dolayısıyla kârlı bir yatırım değil.

Aziz Yıldırım ‘bana bilgi verin’ diyor. Divan’da verdiğiniz bilgiler yetmez, ‘Bunları ben aldım’ diyor. Çünkü ‘Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim, bunları ben yaptım, ben aldım’ diyor. Ben aldım derken tabii ki kulübün parasıyla aldı. Yani kendi parasıyla değil, borçlanarak aldığı. Dünya kadar borç yapılmış, arsalar alınmış. Güzel, yapılabilir, bunlar. Sonuç itibariyle bir aset var. Borç varsa karşılığında bir aset var. Bu asetler borcu karşılıyor mu, karşılamıyor mu? Ona bakmak lazım.

Biliyorsunuz bir 300 milyon dolar, 350 milyon dolar meselesi oldu. Yok ‘600 milyon dolar bu asetlerin değeri’ dedi. Yani ‘arsaların değeri’ dedi. Biz 350 milyona verelim dedik. Hatta 300 milyona verelim. Ona da razıyız dedik falan. Bir el sıkışma oldu seçim öncesi. Tabii gene bunların hiçbiri tahakkuk etmedi. Geçen seferki divan kurulunda böyle bir hadise olmuştu hatırlarsanız. Şimdi bütün bunlar aset alınır. Aset yapılır ama kulübün parasıyla veya borçlanarak. Alırken borçlanarak alınmış.

Ali Koç yönetimi 7 sene içerisinde bunu gerçekten yavaş yavaş yavaş bu borçları ödemiş. Yani bu finansal borçlar dediğimiz Bankalar Birliği olan borçlar bunlar ödenmiş. Finansal borçlar dediğimiz yani karşılığı olmayan o paralar 300 küsur milyon euronun yüzde 80’i ödenmiş. Ali Koç ve yönetimi ödemiş, 70 milyon euro kaldı

 

 

(Mourinho’nun tazminatını ödedi mi?) Hayır öyle bir şey yok. O tamamen sosyal medya asparagası.”