Başkalarına karşı dürüst olmak kolay.
Peki ya kendine?
Gerçekten ne kadar dürüstsün kendine karşı?
Hatırla:
Sahip olmadığın şeyi veremezsin.
O yüzden önce kendine bakmaya ne dersin?
Dürüstlük nedir?
Neyi, neden yaptığının — ya da yapmadığının — netliğini bilmektir.
Basit bir cümle, ama yaşarken hiç de basit değil.
Kendimden örnek vereyim:
Aşrama gitmeden önce, zihnim iki saatte bir midemin aç olduğunu söylerdi.
Ben de gerçekten aç olduğuma inanır, midemi bir şeylerle doldururdum.
Oysa aşramda sadece belli saatlerde yemek yediğimde fark ettim ki, aslında aç değilmişim.
Zihnim sadec modern şehrin tetiklenmelerine karşı savunma mekanizması yaratıyordu.
Modern hayat ciddi bir pratik işi.
Toprağımız sürekli sallanıyor — stres, haberler, ilişkiler, gündem…
Ve her sarsıntıda ilk tepkimiz: internet, seks, yemek, kahve, alışveriş.
Ama mesele bunlara evet ya da hayır demek değil.
Mesele, bizi o dalgalara itenin ne olduğunu görebilme cesareti.
Bazen bilinçli olarak “hayır” dediğimiz gibi, bazen “evet” de diyebiliriz.
Ama yine de..
Ne kadar dürüstüz kendimize?
Dürüst olmadığımız zamanlarda bile bunu fark edebilmek, dürüstlüğün bir parçası.
Ve her şeyin temeli şu soruda gizli:
Kendine nasıl bir eşlikçisin?
Dürüst olmayan bir eşlikçiyi hayatında ister miydin?
Unutma, sahip olmadığını veremezsin.
Kendinle kurduğun sarsılmaz bağın temeli de işte bu dürüstlük.
Evet, bazen burası yangın yeri.
Bazen de cennet bahçesi.
Ama ben şunu idrak ediyorum ki:
Kendine dürüst olma cesaretini gösterdiğinde, kendinle yaptığın kavgalar da sona eriyor.
Ve evet bu iş maalesef tek seferlik değil!
İlginizi çekebilir: Çiçek her zaman kendi toprağında açar
The post Ne kadar dürüstsün kendine? appeared first on Uplifers.