Herhangi bir sabah uyandığında ya da bir günü bitirdiğinde “Bugün şükredecek ne var ki” diye düşündüğün oldu mu? Muhtemelen bazen evet, bazen de hayır. Ama bilim, bu basit eylemin sandığımızdan çok daha derin etkileri olduğunu söylüyor. Aslında hayatta bir şeylere şükretmek yalnızca ruh halimizi değil, beynimizin işleyişini bile değiştirebiliyor. Gelin, şükretmenin hayatımız üzerindeki etkilerini birlikte keşfedelim!
Şükretmek neden bu kadar önemli?
Bazen kendi kendinize neden bir şeylere şükretmeniz gerektiğini soruyor olabilirsiniz. Sonuçta günlük yaşam hızla akarken zihninizde daha çok hayatınızdaki eksik şeylere ya da nelerin kötü gittiğine odaklanıyor olmanız da mümkün. Oysa, hayattaki olumlu şeylere ve mutluluk kaynaklarına odaklanmak, beyindeki farklı sinirsel yapıları uyararak daha iyi hissetmemizi sağlayabiliyor. Kısaca şükretmek ve sahip olmadıklarınıza değil de olduklarınıza odaklanmak hem ruhunuzu hem beyninizi iyileştirebiliyor. Bunun sonucu da elbette belli: Daha sakin, huzurlu ve mutlu bir hayat!
Şükrettiğiniz zaman beyninizde neler oluyor?
Bilimsel çalışmalar, şükretmenin beynimizde aktif hale getirdiği bölgelerin ve süreçlerin ruh halini doğrudan değiştirdiğini gösteriyor. Buna göre; şükreden insanların prefrontal korteks (mPFC) ve ön singulat korteks (ACC) bölgeleri aktif hale geliyor. Öz farkındalık, ödül algısı, sosyal duygu süreçleriyle bağdaşan bu bölgelerin uyarılmasıyla birlikte, beyindeki sinir ağları yeniden düzenleniyor. Düzenli şükretme pratikleri sonucu stres, korku ve alarm merkezi olan amigdala tepkileri azalıyor. Bunun yerine dopamin ve serotonin gibi iyi hissettiren kimyasal salınımında hızlı bir artış yaşanıyor. Dolayısıyla stres faktörlerinin dengelenmesi ve yerine iyi hissettiren kimyasalların gelmesiyle birlikte hissedilen iyileştirici etki daha kalıcı olabiliyor.
Şükrettiğiniz zaman, beynin ödül ve mutlulukla ilişkili bölgelerindeki aktiviteyi artırmanız mümkün. Pozitif duyguları güçlendiren bu yapılanma aslında nöroplastisite ile açıklanıyor. Yani konunun özeti şu ki; şükretmek yalnızca yüzeysel bir duygu değil, aynı zamanda beynin derin katmanlarında sahip olduğunuz düşünme biçimlerini de değiştirebilecek güçlü bir araç. Dolayısıyla bu kadar basit bir pratiği düzenli şekilde tekrarlayarak hem bireysel mutluluğunuzu artırabilir hem de sosyal bağlantıları ve ilişkileri güçlendirebilirsiniz.
Şükretmekle ilgili teorileri gerçek hayata uyarlamak mümkün mü?
Şükretmekle ilgili tüm bu teoriler kulağa gayet hoş geliyor. Ama bu düşünceleri hayata uyarlamak her zaman o kadar kolay olmayabilir. Ufak adımlarla kendinizi şükretmeye alıştırdığınızda ise edineceğiniz pek çok kazanım bulunuyor:
- Özellikle olumsuz düşünceler veya duygular baskınsa, şükretmek zihindeki negatif gürültüyü azaltabiliyor.
- Zorluklarla karşılaştığınız zamanlarda hayatta şükredecek şeyler aramak mücadele ve zorluklara göğüs germe hislerini artırabiliyor. Bu da ruhsel direncin artması anlamına geliyor.
- Daha az mental dağınıklık sağladığından zihnin dikkat ve yoğunlaşma kapasitesini artırabiliyor. Edinilen zihinsel odaklanma da özellikle iş hayatında başarıyı getirebiliyor.
- Şükretmek, beyindeki stres bölgelerini baskıladığından daha sakin bir sinir yapılanması oluşturabiliyor. Böylece kalitesiz ve yetersiz uyku problemlerini ortadan kaldırarak dinlenme hissini pekiştirebiliyor.
Bütün bunların yanı sıra şükrederken unutulmaması gereken en önemli nokta, şükretmenin sihirli bir çubuk olmadığı ve hayattaki tüm sorunları tek hamleyle çözemeyeceğiniz. Bu nedenle yaşanılan ciddi ruhsal ve fiziksel sorunları bir anda ortadan kaldırmasa bile problemler karşısında fazlasıyla destekleyici bir araç olarak kullanılabilir.
Nereden başlamalı?
Şimdi geldik işin belki de en keyifli kısmına: Şükretme hali günlük hayata nasıl uyarlanabilir? Eğer nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, aşağıdaki listeden yararlanabilirsiniz:
- Bir şükretme günlüğü tutun ve içine her gün 2-3 cümle yazın. “Bugün beni mutlu eden şeyler neydi” ya da “Bugün bana neler keyif verdi” gibi örnekler son derece iyi ve yeterli.
- Uzun zamandır görüşmediğiniz birine bir teşekkür mektubu yazın. Göndermek zorunda değilsiniz, bazen kendi kendinize yazıp okumak bile iyi gelebilir.
- Gün içinde gördüklerinize dikkat edin. Kuş sesi, komşunun güler yüzü, kahve kokusu gibi küçük şeyler olsa bile…
- 5 dakikalık sessizlik pratiği yapabilirsiniz. Nefes alırken şükür odaklı düşüncelerle zihninizi yönlendirmeniz mümkün.
- İnsanlara yüz yüze ya da mesajla küçük teşekkürler iletmek, arada bir onları sevdiğinizi söylemek etkiyi dalga dalga genişletebilir.
Unutmayın; şükretme pratiği faydalı olabilir ancak her durumda zorla şükretmeye çalışmak da sağlıklı değil. Bazı kişiler sürekli sahip olduğu her şey için kendini şükretme baskısı altında hissedebilir ve yeterince şükretmediği zamanlarda suçluluk hissiyle karşı karşıya kalabilir. Eğer gerçekten ruhsal desteğe ihtiyaç duyuyorsanız psikoterapi ya da psikolojik destek gibi yolları denemekten de kaçınmamanız gerekiyor.
Sonuç olarak şükretmek basit bir eylemmiş gibi görünse de ruhumuzda dönüştürücü etki yaratabilecek kadar büyük bir yaklaşım. Oysa bu yaklaşımı doğru niyetle, istekle, sabırla içselleştirmek beyin bahçenize ektiğiniz küçük tohumlar gibi. Zamanla büyüyerek düşüncelerinizi ve duygularınızı olumlu yönde dönüştürecek güce sahip.
Kaynak: greatergood
İlginizi çekebilir: Şükretmeyi alışkanlık haline getirme yolları
The post Şükretmek, beyni nasıl değiştirir? appeared first on Uplifers.