Yalnız kalmak istemiyoruz ama insanlarla da baş edemiyoruz: Sosyal tükenmişlik çağında birey olmak

İçinde yaşadığımız modern dünyada, neredeyse hepimiz paradoksal bir sosyalleşme baskısıyla karşı karşıyayız. İş ve okul hayatı gündüzleri; alışveriş günleri, cinsiyet partileri, doğum günleri, iş çıkış yemekleri ve arkadaş buluşmaları ise akşamları kapsıyor. Hafta içi kendimizi genel sorumluluklara adarken hafta sonları bir arkadaş davetinden diğerine koşuştururken buluyoruz. Haliyle kimileri için sosyalleşme, başlı başına bir ek işe dönüşüyor. Arkadaş ve aile buluşmalarının keyif veren etkinliklerden ziyade tamamlanması gereken görevlere dönüşmesi, gün sonunda kendimizi enerjisi çekilmiş hissetmemize neden oluyor. 

İnsan ilişkilerinin, sağlık ve mutluluk için kaçınılmaz olduğu tartışılmaz. Ancak bazen sadece oturup dinlenmek ve enerjimizi kendimize saklamak istiyoruz. İşte tüm bu duygular, sosyal tükenmişlik çağının üzerimizde yarattığı yaygın semptomlar.

Sosyal tükenmişlik nedir?

Sosyal tükenmişlik, en basit şekilde, sosyalleşme ardından hissedilen yorgunluk olarak tanımlanabilir. Özellikle kalabalık bir ortamda uzun süre vakit geçirdikten sonra eve geldiğinizde hissettiğiniz yorgunluğu düşünün… Fiziksel olarak çok bir aktivite yapmamanıza rağmen kolunuzu kaldıracak halinizin olmadığı durumlara birkaç örneğiniz mutlaka vardır. İşte bunun modern dünyadaki adı, sosyal tükenmişlik!

Sosyalleşmenin yarattığı yorgunluk, hem dışa dönük hem içe dönük insanlarda gözlenebiliyor. Çünkü yeterli dinlenme alanı olmadan kurulan her sosyal bağlantı, enerjiden bir miktar götürerek sizi yıpratabiliyor. Haliyle iş ve sosyal bağlantılar arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir döngüdeyseniz, bir yerden sonra kendinizi fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan aşırı yorgun hissetmeniz çok normal. 

Sosyal tükenmişliğin belirtileri

Sosyal tükenmişlik, genellikle sosyal dinlenmede eksiklik olduğunu gösterir. Kişisel takvimin iş görevleri, arkadaş davetleri ve sosyal sorumluluklarla dolup taşması bu tükenmişliğin en yaygın nedenlerinden. Çoğu zaman sosyal ortamlara katılmada yaşanan isteksizliğin genel yorgunluk veya kötü mod olduğu düşünülse de sorunun ardındaki esas sebep, sadece biraz yalnız kalıp deşarj olma gereksinimi olabilir. Siz de yaşadığınız tükenmişlik hissinin neden olduğunu adlandıramıyorsanız, sosyal tükenmişlik belirtileri için aşağıdaki işaretlere bakabilirsiniz:

  • Sosyalleşmenin ardından ortada hiçbir neden olmamasına rağmen yorgun ve bitkin hissetme
  • Sosyal aktiviteden keyif almaya rağmen tek başına kalınca kendi içine çekilmek isteme
  • Sosyal ortamlara kendini tam olarak verememe
  • Ortamdaki küçük olaylar ve ufak şeyler karşısında aşırı sinirlenme ve tahamülsüzlük gösterme
  • Sosyal etkinlikler öncesinde veya sırasında kendini gergin, stresli, telaşlı hissetme

Eğer bunlardan bir veya birkaçı size tanıdık geliyorsa üzerinizde fazla sosyal yorgunluk olabilir.

Sosyal tükenmişlikle başa çıkmak

Sosyal tükenmişlik, günümüz dünyasının kaçınılmaz bir sonucu gibi görünse de aslında bu sorunla baş etmek oldukça kolay. Çünkü yaşanan yorgunluğun temelinde yeterince yalnız kalamama ve dinlenememe yatıyor. Hayatınızda kendinizi ön plana alan ufak değişiklikler yaparak yaşadığınız sosyal stresin ve yorgunluğun üstesinden gelmeniz mümkün.

1. Sosyal hayata hiyerarşi getirme

Sosyal hayat da önceliklendirme ister. Kimi sosyal bağlantılarımızı, hayatımızda kalmasını istediğimiz güçlü birliktelikler oluştururken kimilerini bir görev bilinciyle tamamlarız. Ancak ikinci grubun sayıca daha çok olması ve beklenenden fazla vakit alması, bir yerden sonra aşırı yorucu gelebilir. Sosyal bağlantılarınızı gözden geçirerek ve hangisinin size gerçekten iyi geldiğini gözeterek, bu ilişkilere ayıracağınız süreyi daha mantıklı belirleyebilirsiniz. Hatta bu sırada her şeye “evet” deme problemini bile yenebilirsiniz.

2. Her şeyi takvime ekleme

Çoğumuz söz konusu iş hayatındaki görevler ve genel sorumluluklar olduğunda yapılacaklar listelerine sıkı sıkıya bağlı kalırız. Ama sıra sosyalleşmeye geldiğindebiraz daha esnek davranır ve sadık kalınacak bir plan yapmayız. Belirli bir saatte belirli bir yerde buluşma sözü versek de o aktiviteye ayrılacak süreyi tam kestiremeyiz. Kimi zaman sosyalleşmenin getirdiği aşırı yük de burada başlar. Planlamada yapılan hatadan ve herkesi mutlu etme gereksiniminden dolayı birden fazla sosyal aktivite üst üste binerek yorucu bir göreve dönüşebilir. Bazen de kısa sürmesini beklediğimiz etkinlikler fazla uzayarak enerjimizden ve kendimize ayırmamız gereken vakitten çalabilir. Bu nedenle sosyal planlara da temel sorumluluk gözüyle bakmak ve her şeyi genel bir aylık takvime oturtmak çok mantıklı. Bu sayede takviminizde iş, sosyalleşme ve dinlenme arasında ideal bir denge yaratabilirsiniz.

3. Gerçekçi davranma

Sosyalleşirken her şeyi yapmanıza, her etkinliğe katılmanıza ve her an her yerde bulunmanıza gerek yok. Bu nedenle kişisel takvimi oluştururken gerçekçi davranmak, işe en başından sınırlar koyarak başlamak çok önemli. Başkalarına harcayacağınız enerjiyi kendi içinize dönerek kullanmayı seçmek gayet güçlü ve saygı duyulan bir davranıştır. Yakın çevrenize ve arkadaşlarınıza kimi sosyal aktivitelere bu gereksinim sebebiyle katılmayacağınızı söyleyerek, onların gözündeki değerinizi artırabilirsiniz. Üstelik bu sayede kendinizi tanıma, hayattaki yerinizi ve isteklerinizi yakından anlama, sosyal hayatta daha güçlü bağlantılar kurma şansı da elde edersiniz. 

4. Suçluluk duymadan hiçbir şey yapmamayı seçme

Günümüz dünyasındaki hız ve verim baskısı, sürekli aktif ve üretken olma gibi yanılsamalara sahip. Halbuki, tüm planlar ve görevler arasında herkesin biraz kendi başına kalıp hiçbir şey yapmadan topraklanmaya da ihtiyacı var. Herhangi bir tembellik göstergesi olmayan hiçbir şey yapmama isteği, vücudun temel gereksinimlerinden biri. Üzerinizdeki sosyal yorgunluğu atmak için takvimde sadece kendinize ayrılmış günler belirleyebilir ve bu günleri dinlenerek geçirebilirsiniz. Evde spa günü ilan etme, sıcak köşeye çekilip kitap okuma veya bir yorganın altına kıvrılıp film izleme gibi en beğendiğiniz aktiviteler arasında seçim yapabilirsiniz.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Duygusal tükenmişlik nedir? Tükenmişlik hissinin belirtileri ve çözüm önerileri

The post Yalnız kalmak istemiyoruz ama insanlarla da baş edemiyoruz: Sosyal tükenmişlik çağında birey olmak appeared first on Uplifers.